Bir Sosyal Medya Arşivcisi: Narodnaya Volya

Bir süredir çokça takip edilen, renklendirdiği ve iyileştirdiği fotoğraflarla ünlenen bir hesabın kullanıcısı Narodnaya Volya. İnstagram, Twitter ve Facebook mecralarından paylaşım yapan hesap dönem dönem farklı ülkelerden devrimcilerin fotoğraflarını paylaşsa da özel olarak Türkiye’de farklı zamanlarda mücadele etmiş, çoğunun daha önce adını bile duymadığımız devrimcilerin fotoğraflarını yayınlıyor. Önsöz ekibi olarak bizim de severek takip ettiğimiz Narodnaya Volya ile arşiv çalışmasıyla ile ilgili konuştuk. 

Öncelikle devrimciler ve genel olarak devrim tarihi için büyük bir açığı kapatıyor olduğunuzu belirterek başlayalım. Ölümsüzleşen devrimcilerin adı -halkın içinde eğer çok ünlenmemişse- genellikle yoldaşları tarafından anılır. Farklı yapılardan olan devrimciler de birbirinin değerlerine çok hâkim olmayabiliyor. Sizin çalışmanız hem bu yönden hem de örgütlerin kendi tarihlerinde bir tamamlama niteliğinde. Böyle hummalı bir çalışmaya nasıl başladınız? Sizi buna iten temel bir nedenden bahsedebilir miyiz?

Geçmişten beri bilhassa devrimci geçmişe ilişkin görsellere ilgiliydim. Geçen yıl ilk pandemi döneminde çalıştığım iş yeri “ücretsiz izne” çıkarınca, bolca vaktim oldu. Photoshop öğrendim. Öncelikle ailenin eski fotoğraflarını renklendirmeye başladım, daha sonra odama asmak için görseller hazırladım. Ardından hep ilgili olduğum devrimci geçmişe dair görsellere yöneldim. Planlanmış bir şey yoktu, her şey kendiliğinden gelişti. Bununla birlikte, bu konuda bir eksiklik olduğunu hep düşünmüştüm.

Tek bir örgütün ya da tek bir dönemin de çalışmasını yapabilirdiniz. Ama sizin tercihiniz çok daha kapsamlı… 

Belli bir kuruma yönelseydim bu ayrıştırıcı olurdu. Ben sosyalizm mücadelesinde yitirdiklerimizin ortak değerimiz olduğu vurgusundan hareket ettim. Bir yandan da yayınladığım devrimcilerin kurumunu yazmıyorum çünkü kurumunu yazsam onu belli çevreler savunacak. Kurum yazmadığım için de herkes tarafından sahipleniliyorlar diye düşünüyorum.

Bu kadar farklı dönemlerden ve yerden, bu kadar farklı devrimcinin fotoğraflarını nasıl topluyorsunuz? Sanırım hakkınızda en çok merak edilen soru bu… 

Çalışmalarımı destekleyenler çoğunlukla 78 kuşağından devrimciler ve Twitter takipçileri. Devamlı bilgi ve fotoğraf sağlıyorlar. Ailelerin ise yaşanan acılardan kaynaklı haklı bulduğum bazı çekinceleri var. Bir kısmı çalışmayı çok beğeniyor ve sorgulamadan destek sağlıyor; bazıları desteklersek, fotoğraflarımızı verirsek başımıza bir şey gelir mi? endişesini taşıyorlar. Onları ikna etmeye, yaptığımın anılarına bir saygı duruşu olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bununla birlikte fotoğraf vermeye yanaşmayan çok sayıda aile de var. Benim için fotoğrafların hangi kurumdan hangi gelenekten geldiğinin bir önemi yok. Ben bunun ortak bir hafıza olduğunu düşünüyorum. Ailelerin ve devrimci çevrenin desteğinden ayrı dönemin gazetelerini tarıyor; dönemin foto muhabirleriyle iletişime geçip orijinal fotoğraf sağlamaya çalışıyorum.

 ‘Narodnaya Volya’ her genç devrimcinin adını ilk duyduğu örgütlerden biri. Bu adı kendinize seçmenizin özel bir nedeni var mı? Profilinize fotoğrafını koyduğunuz kişiyle ne gibi bir yakınlık duyuyorsunuz? 

 Yar Yayınları’ndan çıkan, “Sabırsızlık Zamanı”nı okuyordum, kitapta bir nokta çok ilgimi çekti. Narodnikler eyleme gitmeden önce, fındıkkabuğunun içine zehir koyuyorlar ve eğer Çarlık polisleri tarafından yakalanırlarsa fındığı ağızlarında kırıp kendilerini öldürüyorlardı. Yapılan bu fedakârlık çok dikkatimi çekti. O sebeple de adımı kitaptan esinlenerek oluşturdum. Profil fotoğrafının hikâyesi ise şu; daha önceden Sovyetler Birliği ile ilgili arşiv fotoğrafları paylaşan Dmitri Kovalevich hesabının profil fotoğrafı. Kronştadlı bir denizci olan Anatoli Zhelezniakov Rus İç Savaşı sırasında Beyaz Ordu tarafından katlediliyor. Aslında ismi ve profil fotoğrafını değiştirip daha genel bir adla devam edeyim dedim ama arşiv bu adla özdeşleşti o yüzden değişiklik yapamadım. Bir de bu isimle Bolşevik düşmanı olduğumu düşünenler var, onlara da bildirmek isterim: Değilim.

Hesapları açmanızdan bu yana sizi en çok mutlu eden ya da tersinden moralinizi en çok bozan durumlar neler oldu?

Yeni görseller buldukça çok mutlu oluyorum ya da fotoğrafını daha önce bulamadığım için yerine karanfil koyduğum devrimcilerin sonradan fotoğraflarını bulunca mutlu oluyorum. Aynı zamanda 78’lilerin anılarını dinlemek onlarla tanışmak da çok mutluluk verici.

Çalışmanın boyutu büyüdükçe hesaba girip birinin fotoğrafını bulmak da zorlaşıyor. Sosyal mecralar dışında bu çalışmayı daha farklı bir platforma aktarma gibi bir hedefiniz var mı? 

Bir e-kitap olarak toparlamayı düşünüyorum. Amacım arşivin toplu bir şekilde herkesin ulaşabileceği bir şekilde kullanıma sunulması, gerek tarihi merak edenlerin ve gerekse araştırmacıların kolayca faydalanabilmesi için.

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkürler… Umarız bu çalışmalar daha çok insana ulaşır…

 

Önsöz Dergisi
49. Sayı
DOSYA: Devrim İşçisini Anlatmak

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir