Hiç kolay değildi. Bize yolumuzu açacak, deneyimleriyle aydınlatacak deneyimli yoldaşlar yoktu yanımızda. Her şeyi deneyerek, yaparak, karşımıza çıkan sorunları birer birer aşarak ilerliyorduk. Kimi zaman endişe çöküyordu yüreğimize “ya yapamazsak!” Kimi zaman diyorduk “çok azız”, kimi zaman da “bunu yapabilir miyiz, nasıl yapacağız”! Kararsızlıklar, anlaşmazlıklar, tereddütler…
O zamanlarda bir mektup ulaşıyordu ellerimize… Vefa yoldaşımızdan, Vefalı yoldaşımızdan önümüzü açan, yolumuzu ve yüreklerimizi aydınlatan dolu dolu mektuplar… Sanırsın ki oturmuşuz Vefa yoldaş ile masanın başına, çaylarımızı almışız karşılıklı anlatıyoruz: “Yoldaş benim şöyle bir derdim var”, “Yoldaş ben şöyle bir sorunla karşılaştım çözemiyorum”, “Yoldaş şimdi ne yapmalıyız?”…
Vefa yoldaşımız ise, sanki o an yanımızda imiş, bizim sorunlarımızı, yaşadıklarımızı biliyormuş gibi mektuplarıyla koşuyordu imdadımıza: İşleri yürütmede zorlandığımızda “Yabancılaşma” diyordu, işler ilerlemediğinde “mükemmelliyetçilik”, “memur zihniyeti” diyordu, işler yetişmediğinde “zamanı iyi kullanma”, biz bu konuda yeterli miyiz dediğimizde “örgütleyenleri örgütleme” diyordu. Karamsarlığın dibini boyladığımızda, çaresiz hissettiğimizde “devrimci iyimserlik” diyordu, “materyalist iyimserlik”, “militan kararlılık” diyordu, duyguların derinliğinde boğulduğumuzda “duyguların eğitimi” diyordu. Ve her şeyin başında “İnsan!” diyordu yoldaşımız bize.
En zor anlarımızda yolumuzu aydınlatan, taşlı yollarla döşeli devrim mücadelesinde bize yepyeni bakış açıları sunan Vefa yoldaşımızın bu değerli yazılarını, bu kitapta bir araya getirmeye çalıştık. Muhakkak eksiklerimiz, atladıklarımız, unuttuklarımız vardır. 90’lı yıllarda gencecik bir devrimci iken yazdıkları da bu eksiklerimiz arasında, onları da en kısa zamanda telafi ederek size bu değerli kitabın genişletilmiş yeni baskısını ulaştıracağız.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.